Behlül Dânâ'nın kuburdaki pislikle konuşması

Behlül Dânâ pek halkın içine girmez tefekkürü çok sever, yalnızlık ister. Halife Harun Reşid ise hep halkla, insanlarla olmak ister ve Behlül Dânâ'nın da halkın arasına girmesini, halkla beraber olmasını ister bunu da Behlül Dânâ ya sık sık böyle yapmasını söyler. Buna bir ders vermek isteyen Behlül, bir gün sarayın tuvaletine girer. Söylenmeye başlar. Sesi duyanlar ne yapıyorsun diye sorarlar:

-“Kuburdaki pisliklerle konuşuyorum” der. Orada bulunanlar bu söze gülerler.

Harun Reşid Behlül Dânâ'ya sorar; Peki Behlül ne diyorlardı siye sorar,

Behlül Dânâ der ki;

-“Pislikler diyorlar ki, sakın insanların içine girmeyin, sonra bizim gibi olursunuz. Bizim her birimiz ne güzel meyve, sebzeydik. Fakat içine girdiğimiz insanlar bizi bu hale soktular.”

Kubur: Tuvalet deliğinden lağıma inen boru

DİL-İ BİÇARE

ANLAT DİL-İ BİÇARE'DEN, 
SUN DA İÇSİN YAR ELİNDEN
YANİ HEP BİLİNEN,
ŞEYLERDEN OLSUN
SEN SÖYLE DEDE'NİN
"ZÜLFÜNDEDİR BAHT-I SİYAHIM" BESTESİNİ

MEVLANA'DAN

Hergün bir yerden göçmek, ne iyi,
Hergün bir yere konmak, ne güzel,
Bulanmadan, donmadan akmak, ne hoş,
Dünle beraber gitti. Cancağızım;
Ne kadar söz varsa düne ait,
Şimdi Yeni şeyler söylemek lazım...

NOKTA-I ESRAR

Kur’an’a İncil’e Zebur’a Tevrat’a
İman eden etmiş vahdet-i zata
Biri nefye memur biri ispata
“Lâ, illâ” da, “illâ, lâ” da olamaz
Seyrani