Abdülgani Efendi (Zikri)

Abdülgani Efendi (Zikri) ;
Mutasavvıf-şair Asıl adı Abdülgani'dir. Şiirlerinde Zikri mahlasım kullanmıştır.

Abdülgani Efendi Hazretleri, temel eğitimini doğduğu Oltu İlçesinin Ardos (Çamlıbel) köyünde almıştır. Daha sonra Erzurum’da Kurşunlu Medrese ’de eğitim-öğretimini tamamlamıştır.

Öğrenimini tamamladıktan sonra Rufai tarikat şeyhi Sanamerli Hacı Ahmet Babanın isteği hocasının da icazeti üzerine Sanamer Köyünde imamlık yapmaya başlar. Bir süre sonra Hacı Ahmet Babaya intisap eder. Hacı Ahmet Babanın vefatından sonra verilmiş olan tarikat şeyhliğini ömrünün sonuna kadar sürdürür.

Abdulgani Efendi büyük bir şairdir. Zikri mahlasıyla yüzlerce şiir ve gazelleri vardır. Ayrıca kendi el yazması Yasinu’l-Kübra ve Salik-i Rufai’ye Nasihatler adlı iki adet eseri bulunmaktadır.

Abdulgani Efendi 1939 yılında 63 yaşında iken dünyasını değiştirmiş. Kabri şerifi Erzurum merkez köylerinden Beypınarı (Öznü) köyü mezarlığındadır.

GÖNÜL
Ey püser eyle teemmül aşka burhandır gönül
Sende olan üç yüz altmış şehre sultandır gönül
İsteyene ol verir alleme’l-esmadan haber
Hükmünü ilan eden mühr-i Süleyman’dır gönül

Makamın â’lada ister esfelde kılmaz karar
İstemez ömründe olmak mihnet ile şermsar
Cümle mahlukat içinde etmek ister iftihar
Âlem-i ecsam içinde sırr-ı Sübhan’dır gönül

Nadana etmez muhabbet yâra can kurban eder
İzzetin buldukça ol dem ah ile feryad eder
Gâh zeminde gâh zamanda dem be dem devran eder
Gâh tavafgâh-ı Huda’dır beyt-i rahmandır gönül

Bazı gülşene varır şeyda gibi güller derer
Çağırır ya leyl sadası ta varır arşa erer
Her seher katre gözünden akıtıp Ceyhun eder
Bazı kerre cuş edip derya-yı ummandır gönül

Zikrîya bildin mi sen kim âlem-i eşya neden
Sende senlik bende benlik bu kuru dava neden
Ya nedir kalbin içinde durmayıp cevlan eden
Sen senin esrarını bilmeye irfandır gönül
ZİKRİ

DİL-İ BİÇARE

ANLAT DİL-İ BİÇARE'DEN, 
SUN DA İÇSİN YAR ELİNDEN
YANİ HEP BİLİNEN,
ŞEYLERDEN OLSUN
SEN SÖYLE DEDE'NİN
"ZÜLFÜNDEDİR BAHT-I SİYAHIM" BESTESİNİ

MEVLANA'DAN

Hergün bir yerden göçmek, ne iyi,
Hergün bir yere konmak, ne güzel,
Bulanmadan, donmadan akmak, ne hoş,
Dünle beraber gitti. Cancağızım;
Ne kadar söz varsa düne ait,
Şimdi Yeni şeyler söylemek lazım...

NOKTA-I ESRAR

Kur’an’a İncil’e Zebur’a Tevrat’a
İman eden etmiş vahdet-i zata
Biri nefye memur biri ispata
“Lâ, illâ” da, “illâ, lâ” da olamaz
Seyrani