Sadi'den Güzel Sözler -2

  • Konuşmadan bir köşede oturan sağırlarla dilsizler, dilini tutamayan kimseden daha üstündür.
  • Ağızda dil nedir, a akıl sahibi? Hünerli kimsenin hazine anahtarı değil mi? İçerdeki cevahirci midir, çerçi midir, kapı kapalı iken kim ne bilecek?
  • Akıllının önünde susmak terbiye gereği ise de, sen yeri gelince söylemeğe bak. İki şey insanı çileden çıkarır: söylenecek yerde ağız açmamak, susacak yerde lakırdı etmek.
  • Eğer cenk eri isen, öyle bir kimseyle savaş ki, ya ona ihtiyacın olmasın, ya da kaçıp ondan kurtulabilesin.
  • Bahçenin gülünde beka ve gül mevsiminde vefa yoktur. Zaten bilgeler “ kalıcı olmayan şey gönül bağlamağa deymez “ demişler…
  • Düşün, sesini ondan sonra çıkar ve “ kes “ dedirtmeden önce sözü kes.
  • İnsan hayvandan konuşmakla üstündür. Ama doğru konuşmazsan hayvanlar senden üstün olurlar…
  • Fareyi tutarken kedi aslandır; kaplanla savaşınsa fareye döner..
  • İyilik için söylenen yalan, fitne koparan doğrudan iyidir…
  • Her sözü padişaha geçen kimse iyilik dışında bir şey söylerse yazık olur.
  • Yeryüzünün en küçük dağı “ Tur “ dur. Ama Allah katında değeri en yüce olan da odur…
  • On tane derviş bir kilimde uyur da iki padişah bir iklime sığmaz.
  • Allah adamı ekmeğin bir yarısını yerse öbür yarısını yoksullara verir. Padişah, yedi ülkeyi alsa bile, bir başka ülkenin sevdasındadır…
  • Tıyneti kötü olan kişi iyilerin nurunu kabul etmez. Kabiliyetsizi terbiye etmek, kubbede ceviz durdurmak gibidir..
  • İnsanla birlikte büyüse bile, kurdun eniği yine enik olur..
  • Çorak toprak sümbül bitirmez. Kötülere iyilikte bulunmak, iyilere kötülük etmek gibidir…
  • Ben kimsenin gönlünü kırmayabilirim. Ama hasetçiye ne yapayım, o kendiliğinden azap içinde…
  • Adem oğulları aynı vücudun uzuvlarıdır. Çünkü aynı cevherden yaratılmışlardır. Felek bir uzva elem getirirse, öbürlerinin huzuru kalmaz. Ey başkalarının acısıyla kaygılanmayan, sana insan demek yakışık almaz…
  • Nimet içinde iken dostluktan söz açıp, kardeşim! Diyeni dost sayma. Dost, dostunun elini onun perişanlığında, çaresizliğinde tutan kimsedir..
  • Mazlumun gönül dumanının zalime ettiğini, kızgın ateş üzerliğe yapamaz…
  • Aslan hayvanların başında gelir. En adi hayvansa eşektir. Oysaki akıllıların hepsi, yük çeken eşeği, adam paralayan aslandan üstün görürler.
  • Her an sana lütufkar olan kişi bu uzun zamanda bir defa sana sitem ettiyse onu hoş gör.
  • Dostuna sana düşmanlık edebilecek kadar kuvvet verme.
  • Alemde zaten vefa yok imiş, yahut şu zamanda herkes vefasız. Kimse yoktur ki; ok atma ilmini benden öğrensin de sonunda beni nişan almasın.
  • Koyun çoban için değildir. Belki çoban onun hizmeti içindir.
  • Dünya dirliği çöl gibi rüzgarı gibi geçti. Acılık da, tatlılık da, güzel de, çirkin de geldi gitti. Zalim sandı ki bize zulmediyor; ettikleri kendi boyunda kaldı, bizden geçip gitti.
  • Kükremiş fille savaşa kalkışan kişi, akıllı kimsenin nazarında adam değildir. Gerçek adam odur ki; öfkelense dahi saçma söylemez.
  • Kendi ekmeğini yiyip oturmak, altın kemer takıp el pençe divan durmaktan hoştur.
  • İnsan iyilik de etse, kötülük de etse kendisi içindir.
  • Başkalarının ayıbını senin önünde sayıp döken,senin ayıbını da mutlak başkalarına söyleyecektir.
  • Allah’ın kapısından kovulan kimse her yana koşar. O’ nun çağırdığı, kimsenin kapısına koşmaz.
  • Pas yeniği demirin küfünü cila vurup gideremezsin. Kara yürekliye öğüt vermenin ne faydası var. Demir çivi taşa girmez ki…
  • Esenlik günlerinde düşkünleri bırakma. Yoksul gönlü almak belayı savar. Dilenci yalvara yakara bir şey isteyince ver. Yoksa zalim zorla alır.
  • İçini yemekle doldurma ki orada marifet nuru göresin. Burnuna kadar tıkındığın için hikmetçe boşsun.
  • Dünyalığımız yok mu, derde düşeriz; olunca da gönlümüz ona takılır.
  • Yoksulun sabrı zenginin ihsanından üstündür.
  • Onu bunu yoklamak ayıp değildir, elverir ki; “ artık yeter “ dedirtmeyesin. Eğer sen kendini kınayabilirsen, başkaları seni ayıplayamaz.
  • Yaptığı sözüne uymasa bile, bilginin sözünü sen candan dinle. İddiacının lafları boştur. Uyuyan uyuyanı nasıl uyandırır.
  • Engin deniz taş atmakla bulanmaz. Gücenen bir arif henüz sığ sudur.
  • Kendine zarar gelince katlan. Çünkü affetmekle günahtan arınırsın. Mademki her şeyin sonu topraktır, sen, toprak olmadan önce toprak ol.
  • Acele yürüyen yol arkadaşı senin yoldaşın değildir. Gönlü sana bağlı olmayan kimseye gönül bağlama.
  • Hısımın dindarlığı, takvası yoksa hısımlık bağlarını kesmek, akraba sevgisi taşımaktan daha iyidir.
  • Allah’ı tanıyan bir yabancı için, O’ na yabancı olan bin hısım feda.
  • Bilge, söylenmemesinden zarar geleceği zaman söze başlar ve yememekten canına doyduğu zaman lokmaya uzanır. Şüphesiz sözü hikmet olur, yemesi de sağlık getirir.
  • Kişi az yemeği adet edince, gelen sıkıntıyı kolay karşılar. Eğer bolluk içinde can beslemişse, bir darlık görünce mihnetten ölür.
  • Asık suratlıdan bir şey isteme, onun kötü huyundan elem duyarsın. Gönlünün gamını anlatacaksan bir kimseye anlat ki, yüzünü görünce ferahlayasın.
  • Acizin eline kudret geçince, tutar, acizlerin kolunu büker.
  • Hırs azgınlığı akıllı adamın gözünü bağlar; tamah, kuşu da balığı da tuzağa düşürür.
  • Birinin gönlünü bir kere kırdın mı, sonradan yüz türlü iyilik etsen de, o bir tek kırgınlığın öcünden sakın. Temren yaradan çıkar, acısı gönülde kalır.
  • Eğer bir gönül kırdınsa senin gönlün de mutlaka kırılacaktır. Kale duvarına taş atma, çünkü kaleden de taş gelebilir.
  • Dostların sohbetinden ıstırap duyarım. Çünkü çirkin huylarımı güzel gösterirler. Kusurumu hüner ve olgunluk sayarlar, dikenimi gül ve yasemin yaparlar. Nerde o pervasız, küstah düşmanlar ki, bana benim ayıbımı göstersinler…
  • Gönle giren her şey göze hoş gelir.
  • Can kaygısıyla sevgilinin muhabbetinden gönlü ayırmak dostluğa sığmaz.
  • Dost kapısında ölene değil, canını sağ salim kurtarana şaşılır.
  • Kişi nefsinin kötülüklerinden kurtulabilir. İftiracının zannından kurtulamaz.
  • Sen işinle gücünle kalsan da elalemin dilini zaptedemezsin.
  • Bir şeye, bir kimseye gönül bağlama. Çünkü gönül ayırmak müşkül bir iştir.
  • Hepiniz kendi ayıplarınızın hamalısınız. Başkalarının kusurlarını kınamayınız.
  • Her işte kendinden üstününü ara, bunu fırsat bil; kendin gibilerle vaktini heder edersin.
  • Bir yoksul yüz türlü uygunsuz iş görse, bunun yüzde birini dostları bilmezler. Ama sultan bir tek kötülük etse, ülkeden ülkeye ulaştırırlar.
  • Tam manası ile doğru olduğunu bilmediğin bir sözü söyleme. Karşılığının iyi olmadığını bildiğin sözü de söyleme.

DİL-İ BİÇARE

ANLAT DİL-İ BİÇARE'DEN, 
SUN DA İÇSİN YAR ELİNDEN
YANİ HEP BİLİNEN,
ŞEYLERDEN OLSUN
SEN SÖYLE DEDE'NİN
"ZÜLFÜNDEDİR BAHT-I SİYAHIM" BESTESİNİ

MEVLANA'DAN

Hergün bir yerden göçmek, ne iyi,
Hergün bir yere konmak, ne güzel,
Bulanmadan, donmadan akmak, ne hoş,
Dünle beraber gitti. Cancağızım;
Ne kadar söz varsa düne ait,
Şimdi Yeni şeyler söylemek lazım...

NOKTA-I ESRAR

Kur’an’a İncil’e Zebur’a Tevrat’a
İman eden etmiş vahdet-i zata
Biri nefye memur biri ispata
“Lâ, illâ” da, “illâ, lâ” da olamaz
Seyrani