Sadi'den Güzel Sözler - 1

  • Cimri, borç para isteyecek olan kişinin geldiğini bir fersah uzaktan görür.
  • Altının ne olduğunu mihenk, cimrinin kim olduğunu dilenci bilir
  • Sevdiğimiz kişilerle konuşurken öyle konuşmalıyız ki, yarın onlarla dost olduğumuzda söylediklerimizden utanmayalım. 
  • Denize düşenin yağmurdan haberi olmaz.
  • Derdini düşmana söyleme, sevine sevine La havle çekerler.
  • İnsanı maskara eden dilidir, içsiz ceviz hafifliği.
  • Çölün kumları incede olsa, tasavvur edilmez ki dilencilerin gözleri doysun.
  • Gecenin uzunluğunu hastalar bilir.
  • Seher yelinden gül perişan olur, odun perişan olmaz.
  • Ya kırmızı gülden ayrı yaşamalı, yahut dikenin acılarını hoş görmeli.
  • Bir haberin gönül inciteceğini biliyorsan sen sus, başkaları söylesin.
  • Kumarbaza şeşüse lazım, ama seyek geliyor.
  • Kurtlar birbirine düştüğü zaman, aralarında koyun rahat eder.
  • Kadere, cahil insana pençe gösterir.
  • Keskin kılıç, yumuşak ipeği kesmez.
  • Kötüler, kendilerine tahammül edildikçe, daha çok azarlar.
  • Kusuru kendisine söylenmeyen adam, bilmezlikle ayıbını hüner sanır.
  • Halkın minnet yükünden kendi mihnet yükümüz daha iyidir.
  • Bedbaht insan, başkasının ıstırabıyla rahat eden kimsedir.
  • Öfkenin ateşi önce sahibini yakar; sonra, kıvılcımı düşmana ya  varır, ya varmaz.
  • Rüyada susuzların gözüne, dünyanın her yeri pınar görünür.
  • Sabır önceleri insana zehir gibi görünür, fakat bunu huy edinirsen bal olur.
  • Doğruluğunu tam bilmediğin bir sözü söyleme.
  • Söylenmediği müddetçe söze sen hakimsin. Bir kere söylendi mi, o sana hakim olur. 
  • Sözünü tesir edeceğini bildiğin zaman söyle.
  • Testisi ister altından olsun, ister topraktan temiz su değişir mi?
  • İki şey insanı çileden çıkarır; söylenecek yerde ağız açmamak; susulacak yerde lakırdı etmek.
  • İnsan dilini tutup konuşmadıkça, ayıbı da, hüneri de gizli kalır.
  • Tarih, daha önce yaşanmış olayları değiştirmeden olduğu gibi gelecek kuşaklara aktarmaktır.
  • Uykusu uyanıklığından hayırlı olan kötü yaşayışlı kimse varsın ölsün.
  • Bülbülden vefa ummayın; çünkü her dem başka bir gül üzerinde öter.
  • Eksik olsun zilletle elde ettiğin yemek! Tenceren kaynıyor, şerefin devrilmiş.
  • Ben doğru yolda kaybolmuş kişi görmedim.
  • Gönül dinlendiren bir güzel yüzün düzgüncüye ihtiyacı yoktur.

DİL-İ BİÇARE

ANLAT DİL-İ BİÇARE'DEN, 
SUN DA İÇSİN YAR ELİNDEN
YANİ HEP BİLİNEN,
ŞEYLERDEN OLSUN
SEN SÖYLE DEDE'NİN
"ZÜLFÜNDEDİR BAHT-I SİYAHIM" BESTESİNİ

MEVLANA'DAN

Hergün bir yerden göçmek, ne iyi,
Hergün bir yere konmak, ne güzel,
Bulanmadan, donmadan akmak, ne hoş,
Dünle beraber gitti. Cancağızım;
Ne kadar söz varsa düne ait,
Şimdi Yeni şeyler söylemek lazım...

NOKTA-I ESRAR

Kur’an’a İncil’e Zebur’a Tevrat’a
İman eden etmiş vahdet-i zata
Biri nefye memur biri ispata
“Lâ, illâ” da, “illâ, lâ” da olamaz
Seyrani