Arafat'ta Soyunmuş Hacıya Dönmek

Arafat, Mekke-i Mükerreme'ye yaya olarak altı saatlik mesafede bir dağdır. Haccın şartlarından biri de bu dağa çıkıp dua etmektir. Hacı adaylarının ehrama büründükleri yer de burası olup hac müddetince bedenlerinde dünya nimetlerinden hiçbir şey bulundurmamaları, sadece dikişsiz iki parça bez ile örtünmeleri gerekir.

Bu hareket hacı adayının, temsilî olarak dünyayı geride bıraktığının (terk-i dünya) göstergesidir. Dolayısıyla "Arafat'ta soyunmuş hacıya dönmek" sözü varını yoğunu birdenbire yitiren yahut bir vesile ile terk ederek yoksullaşan kişilerin durumunu anlatmak üzere söylenir.

Deyimdeki "soyunmuş" kelimesini "soyulmuş" diye söylemek yanlıştır. Öyle ya, Arafat'ta hırsızın ne işi olabilir?!.. Dünya kurumadı ya!..

DİL-İ BİÇARE

ANLAT DİL-İ BİÇARE'DEN, 
SUN DA İÇSİN YAR ELİNDEN
YANİ HEP BİLİNEN,
ŞEYLERDEN OLSUN
SEN SÖYLE DEDE'NİN
"ZÜLFÜNDEDİR BAHT-I SİYAHIM" BESTESİNİ

MEVLANA'DAN

Hergün bir yerden göçmek, ne iyi,
Hergün bir yere konmak, ne güzel,
Bulanmadan, donmadan akmak, ne hoş,
Dünle beraber gitti. Cancağızım;
Ne kadar söz varsa düne ait,
Şimdi Yeni şeyler söylemek lazım...

NOKTA-I ESRAR

Kur’an’a İncil’e Zebur’a Tevrat’a
İman eden etmiş vahdet-i zata
Biri nefye memur biri ispata
“Lâ, illâ” da, “illâ, lâ” da olamaz
Seyrani