Maastricht-Kopenhag Kriterleri

MAASTRICHT KRİTERLERİ   (1 Ocak 1993 )

Maastricht kriterleri, AB’ye üye ülkelerin Ekonomik ve Parasal Birliğe katılabilmeleri için gerekli  koşullarının esaslarını belirlemektedir.


9-10 Aralık 1991 tarihinde imzalanarak 1 Ocak 1993'de yürürlüğe giren Maastricht Anlaşması’nda Ekonomik ve Parasal Birliğin (EPB) aşamaları, bu süreçte izlenecek ekonomik ve parasal politikalar ile bunların gerektirdiği kurumsal değişiklikler ayrıntılı olarak düzenlendi. Bu düzenleme çerçevesinde EPB’nin son aşamasına geçiş öncesinde, üye ülke ekonomileri arasındaki farklılıkların giderilebilmesini teminen bazı makro büyüklükler açısından yakınlaşma kriterleri tespit edildi ve bunlara uyulmaması durumunda yaptırımlar belirlendi. 

Maastricht  Kriterleri:

  1. Toplulukta en düşük enflasyona sahip (en iyi performans gösteren) üç ülkenin yılık enflasyon oranları ortalaması ile, ilgili üye ülke enflasyon oranı arasındaki fark 1,5 puanı geçmemelidir.
  2. Üye ülke devlet borçlarının GSYİH’sına oranı %60’ı geçmemelidir.   
  3. Üye ülke bütçe açığının GSYİH’sına oranı %3’ü geçmemelidir.
  4. Herhangi bir üye ülkede uygulanan uzun vadeli faiz oranları 12 aylık dönem itibariyle, fiyat istikrarı alanında en iyi performans gösteren 3 ülkenin faiz oranını 2 puandan fazla aşmayacaktır.
  5. Son 2 yıl itibariyle üye ülke parası diğer bir üye ülke parası karşısında devalüe edilmiş olmamalıdır.

KOPENHAG KRİTERLERİ

Katılma hazırlıkları desteği

Phare’nin aday ülkedeki temel hedefi, bu ülkelerin Avrupa Birliği’ne mümkün olduğu kadar çabuk katılmasına yardımcı olmaktır.

Temmuz 1997’de Avrupa Komisyonu her aday ülkenin AB üyeliği başvurusu hakkında görüşmelerinden birinde “Gündem 2000’ i yayınladı. Komisyonun görüşleri ülkelerin hiçbirinin tüm katılma kriterlerini tam olarak karşılamadığını belirtti. Katılma kriterleri 1993’te Kopenhag Avrupa Konseyi’nde saptandı ve Kopenhag Kriterleri olarak biliniyor. Görüşler her ülke için üyelik gereksinimlerinin karşılanması için yeni ilerleme gerektiren alanları belirledi.

Gündem 2000 ayrıca katılma öncesi stratejinin güçlendirilmesini de önerdi. “Güçlendirilmiş Katılma Öncesi Stratejisi”, her aday ülkenin katılmaya hazırlanırken özel gereksinimler için destek verilmesini hedefliyor. Bu şekilde AB adayların üyelik başvuruları üzerinde Komisyon’un görüşlerinde belirlenen sorunlar için destek üzerine odaklanıyor. 

Katılma hazırlıkları için destek

Güçlendirilmiş katılma öncesi stratejisinin bir parçası olarak, kullanılabilecek tüm çeşitli şekillerdeki destekler (Phare dahil) bir Katılma Ortaklığı (KO) adı verilen tek bir çerçeve içinde toplanmış bulunuyor. Her aday ülke ile ilgili bir katılma ortaklığı var ve her KO’yu Birikimin Benimsenmesi İçin Ulusal Program (BBUP), (NPAA) ile tamamlanıyor.

 Phare Nedir?

Phare Programı

  1. *Ortak ülkelere ekonomik ve politik açıdan merkezi bir sistemden merkeziyetçi olmayan bir pazar ekonomisine ve demokratik topluma geçişlerinde yardımcı olmak.
  2.  *Ekonomilerinin ve toplumlarının Batı Avrupa ile dünyanın geri kalan ülkeleriyle yeniden bütünleşmesini desteklemek amacıyla tasarımlanan AB’nin finansal aracıdır. Phare, ortak ülkelerini ekonomik dönüşüm ve demokrasinin güçlendirilmesi süreçleri yoluyla Avrupa Birliği üyeliği yükümlülüklerini üstlenmeye hazır olacakları aşamaya getirmek için destek olarak bağış şeklinde finansman sağlıyor. 

 Phare Programı’nın Kökenleri

Aralık 1989’da Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi, ülkelerinde meydana gelmekte olan yaygın değişiklikler için Polonya ve Macaristan’a yardımcı olmaya karar verdi. Phare Programı, Macaristan Cumhuriyeti ve Polonya Halk Cumhuriyeti’ne ekonomik yardım hakkında 3906/89 No’lu 18 Aralık 1989 tarihli (OJ no. L. 373,23.12.1989) Konsey Yönetmeliği (EEC) ile yürürlüğe girdi.

Buna göre Phane programının orjinal adının akrostişidir. Poland and Hungary: Action for the Restructuring of the Economy (Polonya ve Macaristan:  Ekonominin Yeniden Yapılandırılması Hareketi.) 

Program başlatıldıktan sonraki iki yıl içinide ülke ve bütçe açısından genişletildi ve şu anda 14 ortak ülkeyi kapsıyor: Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Makedonyo, önceki Yugoslav Cumhuriyeti ( FYROM), Macaristan, Letonya, Litvanya, Polonya, Romanya, Slovakya ve Slovenya. (Ancak Hırvatistan’ın Phare Programı ortaklığı Temmuz 1995’te askıya alındı.) 

Programın amaçları

İlk yıllarında Phare Programı ortak ülkelerin ekonomik geçiş ve kurumsal reform süreçlerine destek verme üzerinde odaklandı. Geçiş süreci ilerledikçe Phare Programları’nın kapsamı daha uzun vadeli ekonomik gelişme ve yatırım gereksinimlerine hitap edecek şekilde genişledi.  
Bugün Phare Programı’nın iki amacı var: 

  1. *AB’ye üyelik başvurusunda bulunmuş olan 10 ülke için amaç, olabildiğince çabuk katılmaya hazır duruma gelmelerinde yardımcı olmaktır. Phare’nin katılım-öncesi önceliklerinin desteklenmesindeki rolünün ayrıntıları için lütfen katılım hazırlıkları desteği bölümüne bakınız.
  2. *Üç aday olmayan ülke için Phare, demokrasiye ve bir pazar ekonomisine geçişlerinde destek vermeyi sürdürüyor. Lütfen başka ayrıntılar için Arnavutluk, FYROM ve Bosna Hersek Phare Programları’na bakınız.

Phare Programı aynı zamanda Avrupa Birliği’nin gelecekteki gelişmesine karşılık vermek üzerine de evrim geçirdi. Bu sürecin önemli kilometre taşları şunlardır:

  1. Ortak ülkelerin üyelik olasılıklarını onaylayan ve “Kopenhag Kriterleri” olarak bilinen katılma kriterlerini belirleyen 1993 Kopenhag Avrupa Konseyi.
  2. Ortak ülkeleri katılma için hazırlama amacıyla tasarımlanan katılım öncesi stratejisini benimseyen 1994 Essen Avrupa Konseyi.
  3. Her ülkenin üyelik başvurusu hakkındaki Gündem 2000 ve Komisyonun Görüşleri (Temmuz 1997).
  4. Genişleme sürecini başlatan ve beş aday ülkeyle görüşmelerin başlaması kararını alan 1997 Lüksemburg Avrupa Konseyi.

 Kopenhag Avrupa Konseyi ve Kopenhag Kriterleri

 Haziran 1993’teki Kopenhag Avrupa Konseyi’nde Avrupa konseyi “Arzu eden Orta ve Doğu Avrupa’nın ilgili ülkeleri Avrupa Birliği üyesi olacaklardır. Katılma, bir ilgili ülkenin gerekli ekonomik ve politik gereksinimleri karşılayarak üyelik yükümlülüklerini üstlenebilir duruma geldiğinde gerçekleşecektir” karanını benimsedi.

Buna göre Kopenhag Avrupa Konseyi, ortak ülkelerin üyelik projesini onayladı ve (aşağıda ayrıntılarıyla tanımlanan) “Kopenhag Kriterleri” olarak bilinen katılma kriterlerini saptadı.

 Kopenhag’da alınan kararlar:

  • Kopenhag Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği ve ortak ülkeler arasında bakanlar düzeyinde yapılandırılmış diyalog adı verilen çok yanlı çerçevede düzenli toplantılar yapılmasına karar verdi. Bu çerçeve Aralık 1994’te Essen Avrupa Konseyi’nde kabul olundu.
  • Kopenhag Avrupa Konseyi’nde toplam Phare bütçesinin yüzde 15’ine kadar bir tutarın uluslararası finans kuruluşları (IFI’lar) ile birlikte önemli altyapı geliştirilmelerinin ortak finansmanı için ayrılmasına izin verildi. (Bu tavan, bütünleşme sürecinin parçası olarak altyapının geliştirilmesinin önemi tanınarak Essen Avrupa konseyi’nden sonra yüzde 25’e çıkarıldı.)
  • AB programlarının Phare’nin ortak ülkelerine açılması prensibi, Kopenhag Avrupa Konseyi’nde de kararlaştıldı. Bu katılım öncesi stratejinin parçası olarak Leonardo da Vinci, Sokrates ve Avrupa Gençlik Programları ile ilgili olarak Essen’de de yeniden onaylandı.
  • Temmuz 1997’de, Komisyon, her aday ülkenin Avrupa Birliği üyelik başvurusu üzerindeki görüşlerini yayınladı. Görüşler, her ülkenin Kopenhag Kriterlerine uymakta gösterdikleri ilerlemeyi değerlendirdi.

 Kopenhag Kriterleri

 Kopenhag Kriterleri’ne göre “Üyelik, her aday ülke için:

  • Demokrasiyi, hukuk devletini, insan haklarını ve azınlıkların saygı görmesi ve korunmasını garanti eden kurumların istikrarının yerleşmiş hale gelmesini gerçekleştirmiş olması,
  • İşleyen bir pazar ekonomisinin ve Birlik içindeki rekabet baskıları ve piyasa güçleri ile başa çıkabilme yeteneğinin varlığı
  • Politik, ekonomik ve parasal Birlik hedeflerine bağlılık dahil, üyeliğin yükümlülüklerini üstlenme yeteneğine sahip olması” koşullarını getirmektedir.

 Politik kriterler:

  1. Demokrasi,
  2. Hukuk devleti,
  3. İnsan hakları ve azınlıklara saygı

 AB’nin üyesi olmak isteyen ülkelerden yalnızca demokrasi ve hukuk edvleti prensiplerini benimsemeleri değil, bunları gerçekten günlük yaşamda uygulamaya koymaları beklenmektedir. Ayrıca, yargı, polis ve yerel yönetimlerg ibi resmi makamların etkin şekilde çalışmasını ve demokrasinin yerleşmesini sağlayan çeşitli kurumların sağlamlaştırılmasını da garanti altına almaları gerekir.

Temel haklara saygı, üyeliğin bir ön şartı olup Avrupa Konseyi’nin insan haklarının ve temel özgürlüklerin korunması konvansiyonunda ve vatandaşların davalarını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götürmesine izin veren protokolde perçinleştirilmiştir. İfade hürriyeti ve medyanın dernekleşebilmesi ve bağımsızlığı da garanti altına alınmalıdır.

Azınlık topluluklarının toplum ile bütünleşmesi, demokratik istikrarın bir koşuludur. Avrupa konseyi tarafından özellikle azınlık gruplarına ait kişilerin bireysel haklarını kollayan ulusal azınlıkların korunması çerçeve konvansiyonu başta olmak üzere ulusal azınlıkların korunmasını yöneten çeşitli metinler benimsenmiştir.

Ekonomik Kriterler:

  1.  İşleyen bir pazar ekonomisinin varlığı ve birlik içindeki rekabetçi baskılarla ve piyasa güçleriyle başa çıkabilme yeteneği  
  2. İşleyen bir pazar ekonomisinin varlığının ispatı bazı koşulların karşılanmış olmasını gerektirir:
  3. Talep ve arz arasındaki denge piyasa güçlerinin serbest etkileşimi ile yaratılır, fiyatlar serbest bırakılır.
  4. Pazara giriş ve çıkış engelleri yoktur.
  5. Mülkiyet haklarının düzenlenmesi dahil hukuk sistemi kuruludur. Kanunlar ve sözleşmeler uygulanabilir durumdadır.
  6. Makro ekonomik istikrar, fiyat istikrarı, sürdürülebilir kamu finansmanı ve dışa hesaplar dahil gerçekleştirilmiştir.
  7. Ekonomi politikası üzerinde geniş anlamda bir görüş birliği vardır. Finans sektörü birikimlerin yatırıma yöneltilmesini sağlayacak yeterlilikte gelişmiştir.

 Birlik içinde işleyen rekabetçi baskılar ve piyasa güçlerine dayanabilmek için gereken bir mininum ekonomik rekabet düzeyi gereklidir. Göz önünde tutulması gereken önemli faktörler şunlardır: 

  1. Ekonomik birimlerin tahmin olunabilir ve tutarlı bir ortamda karar verebilmesini sağlayacak, yeterlilik düzeyinde bir makroekonomik istikrar,
  2. Alt yapıu (enerji, ulaşım ve telekomünikasyon), eğitim ve araştırma dahil uygun bedelde, yeterli miktarda insan ve fiziksel sermaye,
  3. Hükümetin ticaret politikası, rekabet politikası, devlet destekleri, tekel destekleri ile rekabeti etkileme derecesi,
  4. Üye ülkeler ile halen ticareti yapılan mallarıun hacim ve mahiyeti,
  5. Ekonomide küçük firmaların oranı.

 Diğer kriterler:

Üyelik yükümlülükleri

  1. Üyelik başvurusu ile aday ülkeler Avrupa Birliği anlaşmasının hedeflerini, politik, ekonomik ve parasal birlik dahil kabul ederler. Üye ülkeler, Ortak Dış Politika’ya ve Ortak Güvenlik Politikaları’na katkıda bulunmalı ve bunları desteklemelidir.
  2. Katılma sonrasında derhal Euro’ya katılmak olanak dışı ise de aday ülkeler APB (EMU)’nun ikinci aşamasının “Acquis” (Birikimi)ni benimsemelidirler. Bu, merkez bankasının bağımsızlığını, ekonomik politikaların koordinasyonunu ve istikrar ve büyüme anlaşmasının ilgili hükümlerine uyulmasını içerir. Yeni Üye Ülkeler kamu sektörü açıklarının merkez bankası tarafından finansmanından vazgeçmeli ve sermaye hareketlerinin serbest bırakılmasını tamamlamalıdırlar. Son olarak, bir döviz kuru mekanizmasına katılmalı ve döviz kuru oynamalarından kaçınmalıdırlar. 
  3. Aday ülkeler ayrıca katılımdan sonra tüm “Birlik Birikimini” benimsemeli ve uygulamaya koymalıdırlar. AB kanunları yalnız ulusal kanun haline dönüştürülmekle kalmamalı aynı zamanda uygulanmalı ve infaz edilmelidir. Bu, yeni idari yapıların kurulmasını, mevcut yönetimlerin modernleştirilmesini, yöneticilerin uygun şekilde eğitilmesini, yargı sistemlerinin ıslah edilmesini ve yargı üyelerinin Birlik hukuku üzerinde eğitim almasını gerektirir.