Dumanla Verilen İşaret

Bir gün okyanusta yol alan bir gemi kaza geçirerek battı.

Gemiden sağ kurtulan adamı dalgalar, küçük, ıssız bir adaya kadar sürükledi.

Adam ilk günler kendisini kurtarmasını için Allah'a yakardı ve yardım bulurum umuduyla ufka baktı.Ama ne gelen oldu, ne giden…

Daha sonra rüzgardan, yağmurdan ve zararlı hayvanlardan korunmak için ağaç dallarından ve yapraklardan bir kulübe yaptı.

Sahilde bulduğu, gemiden arta kalan konserve, pusula gibi eşyaları bu kulübeye koydu.

Günler hep aynı şekilde geçiyordu.Balık avlıyor, pişirip yiyor ve ufku gözlüyor, kendisini kurtarması için Allah'a dua ediyordu.Bir gün tatlı su getirmek için yürüyüşe çıkmıştı, geri döndüğünde kulübesinin alevler içinde yandığını gördü.

Duman, dans ede ede göğe yükseliyordu.

Başına gelebilecek en kötü şeydi bu. Keder ve öfke içinde donakaldı.Şimdi bu ıssız adada, başını sokabileceği bir kulübe bile kalmamıştı.

"Allah'ım, bunu bana nasıl yapabildin?" diye feryat etti.

O geceyi keder ve üzüntü içinde geçirdi. O kadar dua ettiği halde, başına bu olay geldiği için sitemler etti. Ertesi sabah erken saatlerde, adaya yaklaşmakta olan bir geminin düdük sesiyle uyandı!Bitkin adam kendisini kurtaranlara sordu;

"Benim burada olduğumu nasıl anladınız?"

Cevap onu hem şaşırttı, hem de utandırdı:

"Dumanla verdiğiniz işareti gördük!"

  ******

Canımızı sıkan, göz yaşlarımızı inci gibi döküveren olaylar sessiz bir kurtuluş çağrısı, bir mutluluk davetiyesi belki de…

Yapmamız gereken, acıyla barışıp onu çözümlemek, gizlediği armağanı kalbimize buyur etmek…

(internetten alıntıdır)

Benim notum bir ayetin meailini hatırlatma olacak:

Hayır gibi görünenlerde şer, şer gibi görünenlerde hayır vardır.

 

DİL-İ BİÇARE

ANLAT DİL-İ BİÇARE'DEN, 
SUN DA İÇSİN YAR ELİNDEN
YANİ HEP BİLİNEN,
ŞEYLERDEN OLSUN
SEN SÖYLE DEDE'NİN
"ZÜLFÜNDEDİR BAHT-I SİYAHIM" BESTESİNİ

MEVLANA'DAN

Hergün bir yerden göçmek, ne iyi,
Hergün bir yere konmak, ne güzel,
Bulanmadan, donmadan akmak, ne hoş,
Dünle beraber gitti. Cancağızım;
Ne kadar söz varsa düne ait,
Şimdi Yeni şeyler söylemek lazım...

NOKTA-I ESRAR

Kur’an’a İncil’e Zebur’a Tevrat’a
İman eden etmiş vahdet-i zata
Biri nefye memur biri ispata
“Lâ, illâ” da, “illâ, lâ” da olamaz
Seyrani