Hoşafın Yağı Kesildi

Yeniçeri ocaklarında efrada yemek dağıtılırken mutfak meydancısı elinde tuttuğu üzeri ayet ve dualar yazılı kallavi koca kepçe ile evvela yağlı yemekleri ve pilavı dağıtır, sonra da hoşaflara daldırırmış.

Hal böyle olunca, sofralara gelen hoşaf bakracının üstünde, bir parmak kalınlığında yağ tabakası yüzermiş. Bu durumu gören Yeniçeri ağalarından akıllı birisi meydancıya emir vererek "Kepçeyi yağlı yemeklere batırmadan evvel temiz iken hoşafları dağıt, sonra yemek tevziatına geç..." demiş.

Demiş amma, bu sefer sofralara giden hoşaf bakraçlarının üzerinde yağ tabakasını göremeyen Yeniçeriler isyan bayrağını çekmişler:

- "Hakkımızı yiyorlar, istihkakımızdan çalıyorlar, zira hoşafın yağını bile kestiler, yağlı hoşaf isterük..." diye bağırmışlar

DİL-İ BİÇARE

ANLAT DİL-İ BİÇARE'DEN, 
SUN DA İÇSİN YAR ELİNDEN
YANİ HEP BİLİNEN,
ŞEYLERDEN OLSUN
SEN SÖYLE DEDE'NİN
"ZÜLFÜNDEDİR BAHT-I SİYAHIM" BESTESİNİ

MEVLANA'DAN

Hergün bir yerden göçmek, ne iyi,
Hergün bir yere konmak, ne güzel,
Bulanmadan, donmadan akmak, ne hoş,
Dünle beraber gitti. Cancağızım;
Ne kadar söz varsa düne ait,
Şimdi Yeni şeyler söylemek lazım...

NOKTA-I ESRAR

Kur’an’a İncil’e Zebur’a Tevrat’a
İman eden etmiş vahdet-i zata
Biri nefye memur biri ispata
“Lâ, illâ” da, “illâ, lâ” da olamaz
Seyrani