Bende Kalan Mektuplar 2 -Nokta Noktam-

Dün bir dosttan
Uzun bir mektup aldım.
Beni anlatmış sana,
Ve sen ona,
" Unuttum artık onu! " demişsin.
Hem bu sözü gülerek
Medar-ı iftiharla söylemişsin
Unutamazsın!
Nokta noktam
Unutamazsın!
Çünkü inan,
Unutmak için,
Önce unutulmak gerek,
Oysaki sen,
Hala bende esen,
Eski kavak yelisin.
Unutamazsın..
Kan değil, tüküremezsin,
Ruj değil,
Silemezsin,
Dişi dudaklarına, dişlerimle yazdığım,
Dört heceli adı..
Unutamazsın..
Seninle biz,
Hala bir kabukta,
İki badem içi gibiyiz.
Baharsın,
Kokacaksın..
Güneşsin yakacaksın,
Sabah yatağım kadar rüya dolu.
Sabah yatağım kadar sıcaksın..
Unutamam,
Unutamazsın
Şimdilik bu kadar..
Öbür mektuba,
Daha diyeceklerim var.
Gücenme sakın,
Darılma bana,
Ankara günlerinin bem beyaz ufkundan,
Binlerce selam
Sana...
 
Rıza Polat Akkoyunlu

DİL-İ BİÇARE

ANLAT DİL-İ BİÇARE'DEN, 
SUN DA İÇSİN YAR ELİNDEN
YANİ HEP BİLİNEN,
ŞEYLERDEN OLSUN
SEN SÖYLE DEDE'NİN
"ZÜLFÜNDEDİR BAHT-I SİYAHIM" BESTESİNİ

MEVLANA'DAN

Hergün bir yerden göçmek, ne iyi,
Hergün bir yere konmak, ne güzel,
Bulanmadan, donmadan akmak, ne hoş,
Dünle beraber gitti. Cancağızım;
Ne kadar söz varsa düne ait,
Şimdi Yeni şeyler söylemek lazım...

NOKTA-I ESRAR

Kur’an’a İncil’e Zebur’a Tevrat’a
İman eden etmiş vahdet-i zata
Biri nefye memur biri ispata
“Lâ, illâ” da, “illâ, lâ” da olamaz
Seyrani