Yeşil Ördek Gibi Daldım Göllere

hikayesi üzerine bir birini tutmayan şeyler anlatıldığı için konmadı

Yeşil ördek gibi daldım göllere
Sen düşürdün beni dilden dillere
Başım alıp gidem gurbet ellere
Ne sen beni unut ne de ben seni

Gel seninle ahd-ü peyman edelim
Bağlanalım bir ikrara varalım
Söylediğin sözde hemen duralım
Ne sen beni unut ne de ben seni

Sevdiğim semanın güneşi mahı
Seni seven aşık çekmez mi ahı
Getir el basayım Kelamullahı
Ne sen beni unut ne de ben seni

***

Cahit Öztelli "Evlerinin Önü" adlı araştırmasında türkünün ikinci dörtlüğünü, üçüncü dörtlük olarak şu şekilde  aktarıyor (s.56)

Gel seninle bir ahduman kuralım
Bağlanalım bir karara varalım
Verdiğimiz sözde hemen duralım
Ne sen beni unut ne de ben seni

DİL-İ BİÇARE

ANLAT DİL-İ BİÇARE'DEN, 
SUN DA İÇSİN YAR ELİNDEN
YANİ HEP BİLİNEN,
ŞEYLERDEN OLSUN
SEN SÖYLE DEDE'NİN
"ZÜLFÜNDEDİR BAHT-I SİYAHIM" BESTESİNİ

MEVLANA'DAN

Hergün bir yerden göçmek, ne iyi,
Hergün bir yere konmak, ne güzel,
Bulanmadan, donmadan akmak, ne hoş,
Dünle beraber gitti. Cancağızım;
Ne kadar söz varsa düne ait,
Şimdi Yeni şeyler söylemek lazım...

NOKTA-I ESRAR

Kur’an’a İncil’e Zebur’a Tevrat’a
İman eden etmiş vahdet-i zata
Biri nefye memur biri ispata
“Lâ, illâ” da, “illâ, lâ” da olamaz
Seyrani