Hastane Önünde İncir Ağacı

Olay Yozgat Akdağmadeninde olur. Komşu kızı ile beşik kertmesi olan bir genç askerde vereme yakalanır. Uzun süre hastanede yattıktan sonra Hava değişimi alır.

Memleketi Yozgat'a (Akdağmadeni) gelen genç sözlüsünü görmek için onlara koşar ama sözlüsünün ailesi gence kızlarını göstermek istemez. Bu duruma daha da üzülülen gencin hastalığı ilerlerler. Ailesi elinden geleni yapar ama fakirlik ve imkansızlık da vardır.

Genç tedavi için İstanbul'a getirilir burda bir hastaneye yatar, pencereden gördüğü incir ağacından aldığı ilhamla aşağıdaki türküyü söyler.Yakalandığı amansız hastalıktan kurtarılamayarak hastanede ölür. Ailesi yoksulluk sebebiyle cenazesini Yozgat'a getiremez., Cenaze İstanbul'da kalır.

Hastane önünde incir ağacı
Doktor bulamadı bana ilacı
Baş tabib geliyo zehirden acı
Garip kaldım yüreğime dert oldu
Ellerin vatanı bana yurt oldu

Mezarımı kazın bayıra düze
Benden selam söyleyin sevdiğim gıza
Başına koysun, karalar bağlasın
Gurbet elde kaldım diye ağlasın

 

 

 

DİL-İ BİÇARE

ANLAT DİL-İ BİÇARE'DEN, 
SUN DA İÇSİN YAR ELİNDEN
YANİ HEP BİLİNEN,
ŞEYLERDEN OLSUN
SEN SÖYLE DEDE'NİN
"ZÜLFÜNDEDİR BAHT-I SİYAHIM" BESTESİNİ

MEVLANA'DAN

Hergün bir yerden göçmek, ne iyi,
Hergün bir yere konmak, ne güzel,
Bulanmadan, donmadan akmak, ne hoş,
Dünle beraber gitti. Cancağızım;
Ne kadar söz varsa düne ait,
Şimdi Yeni şeyler söylemek lazım...

NOKTA-I ESRAR

Kur’an’a İncil’e Zebur’a Tevrat’a
İman eden etmiş vahdet-i zata
Biri nefye memur biri ispata
“Lâ, illâ” da, “illâ, lâ” da olamaz
Seyrani