Hendeğin Dibindeki Eşek

Bir çiftçinin eşeği birgün bir hendeğe düşmüştü. Çiftçi onu oradan kurtarabilmek için ne yapması gerektiğini kara kara düşünürken, hayvancağız da sürekli acı çekiyor ve inliyordu.

 Sonunda çiftçi kararını verdi:

"Bu eşek çok acı çekiyor ve üstelik de çok yaşlı" dedi. "Onu kurtarmak için saatlerce ter dökmeye değmez. Nasıl olsa ölecek... Ben şimdi, üstüne kürek kürek toprak atarım, hem eşeğimi gömmüş olurum, hem de tehlike oluşturan bu hendeği kapatmış olurum..."

Sonra da komşularına, küreklerini alıp, kendisine yardım için gelmelerini söyledi. Tüm mahalle halkı, dibinde eşeğin can çekişmekte olduğu hendeğe kürek kürek toprak atmaya başladı.Üzerine sürekli olarak toprak atıldığını gören eşek, yürek parçalarcasına bir sesle bağırmaya başladı ve fakat bir süre sonra sesi duyulmaz oldu.

Çiftçi, eşeğin öldüğünü ve üzerinin toprakla kapanmış olduğunu sanarak hendeğin kenarına gitti, aşağı baktı.Ve gördükleri karşısında bir anda dondu kaldı.Eşek, kürek dolusu her toprak atılışından sonra silkiniyor, sırtındaki toprağı aşağı fırlatıyor ve sonra da öc alırcasına bir hırsla yerdeki toprağı ayaklarıyla eziyordu. Hendeğin çevresindeki tüm mahalle halkının her toprak atışında ise, sırtından silkeleyip ezdiği top rağın üzerinde biraz daha, biraz daha yükseliyordu.

Hendek dolarken eşeğin ise yukarı doğru çıkmakta olduğunu gören mahalleliler, önce şaşırdılar. Fakat kısa bir süre bu şaşkınlıkları, derin bir utanca dönüştü.Çünkü hendeğe attıkları her kürek dolusu toprağı ezen eşeğin, çukurluğu önemli ölçüde kapatılan hendeğin ağzına kadar geldiğini ve şimdi de o kocaman gözleriyle kendileriyle baktığının ayırdına vardılar.Eşek tüm gücünü toparlayarak bir atılım yaptı ve hızla sıçrayarak hendekten çıkmayı başardı.

Kendisini hendeğin dibine gömmek için üzerine kürekler dolusu toprak atan tüm mahalle halkına eşeğin verdiği dersi birlikte gözden geçirelim mi?

İşte bu iki dersimiz:

1. Yaşamımızda, pek uzağımızda olmayan kişiler bile üzerimize çamur atabilirler. Bir omuz silkmesiyle bu çamurları üzerimizden atabilir ve onları, ayaklarımız altında ezebiliriz.Bu davranışımız bizi, daha da yükseltecektir.

2. Karşılaştığımız her sorun, yukarı çıkabilmemiz için önümüze gelmiş bir basamaktır. En umutsuz anlarımızdan bile, en derin hendeklerden bile ancak, onlar karşısında teslim olmayarak, onlara karşı direnerek kurtulabiliriz.•

 

DİL-İ BİÇARE

ANLAT DİL-İ BİÇARE'DEN, 
SUN DA İÇSİN YAR ELİNDEN
YANİ HEP BİLİNEN,
ŞEYLERDEN OLSUN
SEN SÖYLE DEDE'NİN
"ZÜLFÜNDEDİR BAHT-I SİYAHIM" BESTESİNİ

MEVLANA'DAN

Hergün bir yerden göçmek, ne iyi,
Hergün bir yere konmak, ne güzel,
Bulanmadan, donmadan akmak, ne hoş,
Dünle beraber gitti. Cancağızım;
Ne kadar söz varsa düne ait,
Şimdi Yeni şeyler söylemek lazım...

NOKTA-I ESRAR

Kur’an’a İncil’e Zebur’a Tevrat’a
İman eden etmiş vahdet-i zata
Biri nefye memur biri ispata
“Lâ, illâ” da, “illâ, lâ” da olamaz
Seyrani