Cehennemde Ateş Yok

Abbasilerin ünlü halifesi Harun Reşid zamanında yaşamış olan Behlül Dana (VIII. Yüzyıl) döneminin evliyasındandı.

 

Zaman aklından zoru olan kimselere has tavırlar takınır, herkes de bundan dolayı kendini deli sanırdı. Yani adı deliye çıkmıştı. Elbette ki Behlül dana bunları maksatlı yapar ve o deli zırhını giyerek meczup olup insanlara ibret dolu dersler verirdi.

 

Her zaman halife Harun reşidin yakınında bulunur, çeşitli sebepler hasıl ederek onu uyarır ikaz ederdi. Halife de onun sözlerini daima dikkate alır ve itibar ederdi. Saraya teklifsiz girer çıkar ve sarayda ki davranışları halifenin emri ile daima serbest ve bütün isteği yerine getirilirdi.

 

Buna rağmen Behlül dana’ nın kendisi için şahsi hiçbir şey istediğine rastlanılmamıştır.

 

Behlül uzunca bir süre ortalarda görünmedi, sonra üstü başı toz toprak içinde uzunca bir yolculuktan gelmiş olmanın belirtileri ile çıkageldi ve doğruca halife Harun Reşidin huzuruna çıktı.

 

Harun Reşid sordu:

 

- Bu ne hal Behlül, nerden geliyorsun ?

 

- Cehennemden geliyorum ey hükümdar.

 

- Ne işin vardı cehennemde ?

 

- Evde tandıra ateş lazım oldu da, ateş almaya gittim.

 

- Peki getirdin mi bari ?

 - Hayır efendim. Getiremedim. Cehennemin bekçileriyle görüştüm, onlar “burada ateş olmaz, buraya ateşi herkes dünyadan kendisi getirir” dediler

 

DİL-İ BİÇARE

ANLAT DİL-İ BİÇARE'DEN, 
SUN DA İÇSİN YAR ELİNDEN
YANİ HEP BİLİNEN,
ŞEYLERDEN OLSUN
SEN SÖYLE DEDE'NİN
"ZÜLFÜNDEDİR BAHT-I SİYAHIM" BESTESİNİ

MEVLANA'DAN

Hergün bir yerden göçmek, ne iyi,
Hergün bir yere konmak, ne güzel,
Bulanmadan, donmadan akmak, ne hoş,
Dünle beraber gitti. Cancağızım;
Ne kadar söz varsa düne ait,
Şimdi Yeni şeyler söylemek lazım...

NOKTA-I ESRAR

Kur’an’a İncil’e Zebur’a Tevrat’a
İman eden etmiş vahdet-i zata
Biri nefye memur biri ispata
“Lâ, illâ” da, “illâ, lâ” da olamaz
Seyrani