Beyaz Atı Uçurmak

Zamanın birinde Hindistan’da bir adam idama mahkum edilir.

Kararı bizzat Kral tarafından yüzüne söylenen adam krala yalvarır bir sesle;

─ Majesteleri, siz bilge bir insansınız ve tebanızın neler yapabildiğine, özel yeteneklerine önem verirsiniz.

Gurulara, bilgelere, yılan oynatanlara ve Hint fakirlerine saygınız vardır.

O zaman bir de şunu dinleyin; ben küçükken büyükbabam bana beyaz bir atı nasıl uçurabileceğimi öğretmişti.

Bütün krallıkta bunu yapabilecek başka hiç kimse olmadığından, hayatımı bağışlamalısınız..

Kral bunun üzerine hemen bir beyaz at getirilmesini emretti.

─ Bu hayvanla birlikte iki yıl geçirmem gerek, dedi adam.

─ Peki iki yıl vaktin var, diye cevap verdi Kral, ve adama şüpheyle bakarak ekledi “Eğer bu at, süre sonunda uçmayı öğrenmezse asılacaksın!”

Adam büyük bir sevinçle atı alıp kralın huzurundan ayrıldı. Evine vardığında bütün ailesini gözyaşları içinde buldu.

“Sen deli misin?” diye bağrışıyorlardı: “Ne zamandan beri bu ailede birileri bir ata uçmayı öğretiyor?”

─ Endişelenmeyin, dedi adam;

─ İlk olarak, şimdiye kadar hiç kimse bir ata uçmayı öğretmeyi denemedi, yani atın bunu öğrenip öğrenemeyeceğini daha bilmiyoruz.

İkinci olarak, kral zaten çok yaşlı ve önümüzdeki iki yıl içinde pekala ölebilir.

Üçüncü olarak da, iki yıl içinde at ölebilir ve yeni bir atı en baştan eğitmem için bana iki yıl daha verilir.

Bu arada yaşanabilecek ihtilalleri, hükümet darbelerini ve genel afları saymıyorum bile…

Tüm bu saydıklarımın hiçbiri olmaz ve herşey olduğu gibi kalırsa bile, sonuçta dilediğim gibi yaşayabileceğim iki yıl daha kazanmış olacağım. Sizce az mı?”

DİL-İ BİÇARE

ANLAT DİL-İ BİÇARE'DEN, 
SUN DA İÇSİN YAR ELİNDEN
YANİ HEP BİLİNEN,
ŞEYLERDEN OLSUN
SEN SÖYLE DEDE'NİN
"ZÜLFÜNDEDİR BAHT-I SİYAHIM" BESTESİNİ

MEVLANA'DAN

Hergün bir yerden göçmek, ne iyi,
Hergün bir yere konmak, ne güzel,
Bulanmadan, donmadan akmak, ne hoş,
Dünle beraber gitti. Cancağızım;
Ne kadar söz varsa düne ait,
Şimdi Yeni şeyler söylemek lazım...

NOKTA-I ESRAR

Kur’an’a İncil’e Zebur’a Tevrat’a
İman eden etmiş vahdet-i zata
Biri nefye memur biri ispata
“Lâ, illâ” da, “illâ, lâ” da olamaz
Seyrani