Tane Çeken Karınca

Eğer iyi adamsan ve Hak yolunda mertçe yürüyorsan, iyilerin bir hareketini anlatayım da dinle: Şeyh Ebu Bekr-i Şibli bir buğdaycı dükkânından bir dağarcık buğday satın almış, bunu sırtında taşıyarak köye götürmüştü.

Eve gelince çuvalı açıp baktı. Tahılın içinde şaşkın şaşkın her yana koşan bir karınca gördü. Ona acıdı ve geceleyin uykusu tutmadı. ‘’ Bu zavallı karıncayı yurdundan ayırışım mürüvvet olmaz. ‘’ diyerek onu tekrar eski yerine götürdü. 

Sen perişan olanların gönüllerini kurtar ki, felek de seni perişan etmesin. Allah’ın rahmeti içinde yatsın. O temiz soylu Firdevsi, "Tane çeken bir tane karıncayı bile incitme; çünkü canı vardır, tatlı can hoştur! ‘’ demiş ne güzel söylemiş!...

Bir karıncanın rahatsız olmasını bile hoş gören kişi kara yüreklidir, taş kalplidir. Elini zorbalıkla acizin kafasına vurma. Sen de bir gün onun ayağına karınca gibi düşebilirsin.

Mum, pervanenin haline merhamet etmedi de meclisin önünde nasıl yandı, gör. Senden daha zayıf olanlar çoktur diyelim. Ama düşün ki, senden daha güçlü olanlar da var.

 

DİL-İ BİÇARE

ANLAT DİL-İ BİÇARE'DEN, 
SUN DA İÇSİN YAR ELİNDEN
YANİ HEP BİLİNEN,
ŞEYLERDEN OLSUN
SEN SÖYLE DEDE'NİN
"ZÜLFÜNDEDİR BAHT-I SİYAHIM" BESTESİNİ

MEVLANA'DAN

Hergün bir yerden göçmek, ne iyi,
Hergün bir yere konmak, ne güzel,
Bulanmadan, donmadan akmak, ne hoş,
Dünle beraber gitti. Cancağızım;
Ne kadar söz varsa düne ait,
Şimdi Yeni şeyler söylemek lazım...

NOKTA-I ESRAR

Kur’an’a İncil’e Zebur’a Tevrat’a
İman eden etmiş vahdet-i zata
Biri nefye memur biri ispata
“Lâ, illâ” da, “illâ, lâ” da olamaz
Seyrani